İlk çıktığı zamanlardan itibaren geniş bir kitlenin beğenisini kazanan zombi efsanesi kendi alanında da oldukça ilgi çekici ve kült sayılabilecek filmler ve diziler çıkarmakta. Zombi filmleri konu itibariyle genellikle aksiyon olarak kurgulanıyor olsa da çok farklı konuları işleyen zombi filmleri bulunmakta. Ölümden geri dönen cesetlerin insanlara saldırdığı bu kurgularda bazen yalnızca bireyin psikolojisi incelenirken bazen toplumun geçireceği değişimler konu alınmakta fakat hepsinin ortasında zombilerin getirdiği yıkım var. İlk filmlerde konu daha çok büyü ya da açığa çıkan gazların ölüleri mezarlarından etmesiyken son yıllarda çıkan filmlerde popüler olan yayılan virüsün insanları zombilere çevirmesi. Şimdiye kadar izlediklerinizden farklı zombi filmleri sizin için sıra gözetmeden listeledik.
Dizi önerileri için en iyi yabancı diziler ve en iyi netflix dizileri listelerimize göz atabilirsiniz.
The Dead Don’t Die
Jim Jarmusch tarafından yazılan ve yönetilen film özellikle verdiği mesajlar açısından diğer zombi filmlerinden ayrılıyor. İnsanların neden zombiye dönüştüğünü ve bunun nasıl durdurulacağını düşünmek yerine Jim Jarmusch’un filmin içine serpiştirdiği yapboz parçalarının peşinden giderek onları birleştirmeye çalışıyoruz ve zaten bütün bu parçaları birleştirdiğimizde neden hepimizin zombileştiğini de anlıyoruz.
Yetkililerin kutuplarda yaptığı petrol arama çalışmaları dünyanın ekseninde değişmeye neden olur. Gündüz ve gece süreleri değişir, sonunda ayda tuhaf bir parlaklık belirir ve bu da ölülerin mezarlarından çıkmasına neden olur. Tuhaf insanların yaşadığı bir kasabada patlak veren bu durumda kasabanın polisleri insanları korumak için istemeye istemeye de olsa harekete geçmek ve kasabanın tuhaf cenaze evi işleticisiyle iş birliği yapmak zorunda kalır.
I Am a Hero
2015 yılında Shinsuke Sato tarafından yönetilen filmde bazı mantık hataları göze çarpıyor olsa bile genel olarak izleyicisini bir an olsun bırakmadan sonuna kadar kendini izleten bir film. Zombi filmi sevenler sonunda Amerika’nın topraklarından çıkarak başka bir ülkede ve kültürde insanların salgından nasıl etkilendiğini izleyebilirler.
Hiro, bir manga sanatçısının yanında çalışan kendi halinde ve hayalleri olan bir adamdır. Kendisi de bir manga çizeridir ancak bir türlü başarıyı elde edememiştir. Sevgilisiyle beraber yaşamaktadır. Japonya’da tuhaf bir salgın baş gösterdiğinde enfekte olmuş liseli bir kızla birlikte çıktığı yolculukta kendi sınırlarını keşfedecektir.
İyileşenler (The Cured)
David Freyne tarafından yönetilen film zombi kıyametine farklı bir açıdan bakıyor. Zombilerin insanları kovaladığı aksiyon dolu filmler tamam, zombi kıyameti sürerken insanların kendilerine bir düzen kurmaya çalıştıkları da öyle… Peki ya tedavi bulunmuş ve zombiler iyileştirilmiş olsa? İşte tam da bu sonuncu senaryo üzerine ilerleyen film olası sonuçları izleyicisinin önüne koyuyor.
Zombi salgını bitirilmiş ve zombilerin çoğu iyileştirilmiştir ancak iyileşen bu insanlar zombi oldukları süre boyunca ne yaptıklarını çok net hatırlamakta ve bu anılarla boğuşmaya çalışmaktadırlar. Ancak boğuşmaları gereken şey sadece bu değildir. Zombiler tarafından altı yıl boyunca cehennemi yaşamış insanlar onları yeniden aralarına kabul etmek istemezler ve bu sefer iki taraf arasında başka türde bir savaş başlar.
Aşk ve Gurur ve Zombiler (Pride and Prejudice and Zombies)
Klasikleşmiş bir eser olan Jane Austen’ın Aşk ve Gurur kitabına çok farklı açıdan bakan bu eğlenceli film, Seth Grahame-Smith’in aynı isimli kitabından uyarlama. Büyük bombalar ya da gökdelenlerden taşan zombiler ve teknolojik diğer şeyler olmadan insanların zombilere karşı nasıl duracağını izlemek için harika bir fırsat.
19. yüzyıl İngiltere’sinde ortaya çıkan zombi salgını hayatı büyük ölçüde etkilemiş olsa da İngilizler geleneklerini sürdürmenin bir yolunu bulurlar. Zombilere rağmen balolar yapmaya ve beş çaylarına devam ederler. Kendisi de çok iyi bir dövüşçü olan Elizabeth Bennet’in annesi kızlarının çok iyi birer evlilik yapmasını isteyerek küçük yerleşim bölgelerine yeni taşınan zengin adamı takibe alır. Bu adamın yakın arkadaşı Darcy ise çevrede pek hoş karşılanmasa da iyi bir zombi avcısıdır ve bu yönüyle Elizabeth’in ilgisini çekmeyi başarır.
Zombi Ekspresi (Train to Busan)
Çıktığı dönemde çok ses getirmiş filmin yönetmenliğini Sang Ho Yeon yapmıştır. Zombi salgını yine Amerika sınırları dışında bu kez Güney Kore’de kendini gösterir. İzleyeni soluk soluğa bırakan senaryosu ve görsel efektleriyle aldığı övgüleri hak eden bir film Zombi Ekspresi.
Zombi salgını Kore’ye yayılmaya başladığında Seul’den Busan’a giden trendeki yolculara da bulaşır ve enfekte olmamış yolcular için yaşam savaşı da böylece başlamış olur.
evde sıkılıyoduk artık sıkılmadan izlerim